“Nerden çıktı bu soru?” demeyin. Uzun zamandan beri, “şımarmanın” daha kibar bir şekilde dile getirildiği; “AK Parti rehavete kapıldı” gibi söylentileri fazlaca duyar olduk.
 
Aslında Başbakan Erdoğan, “Elde ettiğimiz başarı bizi Allah korusun kibre, şımarıklığa, gurura, tepeden bakmaya, rehavete sevk edecek bir başarı değildir” diyor ama gelin görün ki parti teşkilatlarında maalesef durum Erdoğan’ın arzu ettiği gibi değil…
 
Bazı il, bazı ilçe başkanları burunlarından kıl aldırmıyor, ayakları havada, herkese tepeden bakıyor... Erdoğan’dan sonra AK Parti Genel Başkanlığı koltuğuna sanki onlar oturacak.
 
Bakın size küçük bir örnek verelim;
 
AK Parti Bahçelievler İlçe Teşkilatı, Mardin’i temsil eden dernek başkan ve yöneticileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Saat 10.00’da başlayacağı bildirilen kahvaltı için Mardin heyeti söz konusu saatten önce parti binasında hazır bulundu. Ancak ev sahibi konumundaki İlçe Başkanı Dr. Hakan Bahadır ortada yok. Kahvaltı düzenine geçen, masada bekleyen davetliler yaklaşık bir saat peynire, zeytine bakıp durdular. Başkan gelmediği için kahvaltıya da başlanamadı.
 
Tabii bu durum davetlilerden bazılarını rahatsız etti. Mardinliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Engin Palancı, “Biz verdiğimiz davetlerde, davet yerinde bir saat önceden bulunuruz. Ev sahibinin bizi karşılamamasını, Mardinlilere gereken değerin verilmemesi olarak düşüyoruz” şeklinde sitemini dile getirdi.
 
Neyse, geç olsa da AK Parti Bahçelievler İlçe Başkanı Dr.Hakan Bahadır kahvaltıya teşrif etti. Tabii ne özür, ne mahcubiyet ifadesi, belirtisi yok.
 
Üstelik, sitemlerini dillendiren konuklarla bir de yanılma suçlaması getirmez mi? Neymiş efendim; Mardinlileri, partide görevli başka Mardinliler karşılamış.
 
Sayın Başkan; karşınızda 23 Nisan heyetindeki çocuklar yok. Siz de bal gibi biliyorsunuz ki, ev sahibi konuklardan önce karşılama yerinde bulunur ve misafirlere girişte “hoş geldiniz” der. Bunun tersi, misafire değer vermemektir, tepeden bakmaktır. Her hafta bir dernek yönetimini misafir ettiğinizi söylüyorsunuz. Bari bundan sonra, ya konuklarınızdan önce gelin ya da geçerli bir mazeretiniz olsun…
 
SARIGÜL’Ü HAPSE ATARLARMIŞ
 
Kahvaltı sırasında başka sorunlar da İlçe Başkanı Bahadır’a aktarıldı. Bir konuk, “AK Partili olmama ve bu bölgede ikamet etmeme rağmen, İstanbul’da ölen bir gencimizin cenazesini memlekete göndermek için Bahçelievler Belediyesi’nden yardım alamadım. Ancak hiç alakamız olmamasına rağmen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül bize yardımcı oldu, söz konusu cenazeyi öyle Mardin’e gönderebildik” ifadesini kullandı.
 
Önce İlçe Başkanı Bahadır’ın yanıtını verelim: “İkameti farklı yerde olan bir kişinin cenazesini başka yere göndermek kanunen suçtur. Sarıgül’ün bu davranışlarını biz de duyuyoruz. Şişli zengin bir bölge. Sarıgül, bu tür masrafları bir yerlerden alıyordur. Aksi halde, başka yerde ikamet eden birini Şişli Belediyesi’nin aracıyla göndermesi, resmi harcamada bulunması suçtur, böyle bir suçu işlemesi durumunda Mustafa Sarıgül’ü hapse atarlar.”
 
Sarıgül, bugüne kadar hapse atılmadığına göre yaptığı işte bir sorun yok. Partisi bile olmayan bir belediye başkanı bu tür insani yardımları bir şekilde yerine getirebiliyorsa, iktidardaki bir partinin belediye başkanının bu sorunları hayli hayli çözmesi gerekmez mi?
 
REHAVET YOK DOYUMLULUK VAR
 
Kahvaltıda söz dönüp dolaştı yine “AK Parti’de rehavet” konusuna geldi. Tahmin ettiğiniz gibi Sayın Bahadır bu iddiaya da katılmadı ancak “doyumluluk olabilir” dedi.
 
Yani; rehavetten bir önceki aşama…  
 
Başbakan Erdoğan’ın gerek parti, gerekse hükümette zaman zaman değişikliğe gitmesi, görev için yıl sınırlaması getirmesi demek ki boşuna değilmiş…