Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Afrika ülkeleri Fas,Cezayir ve Tunus ziyaretinde döneceği gün gerek Genel başkan yardımcısı Hüseyin Çelik’in ve İstanbul İl başkanı Aziz Babuşçu’nun Tv kanalları ve sosyal medya üzerinde teşkilatlara seslenerek kesinlikle Başbakanımızı karşılamak için havalimanına gitmeyin dedikleri zaman doğrusu AK Parti Taksim Gezi Parkı gerginliği için Mevlana formülü olan sevgi öncelikli bir yol benimseyerek toplumu ikiye bölmeyeceğini düşünerek çok doğru bir siyaset izliyorlar diye mutlu olmuştum.
Ancak Başbakan’ın havalimanına inmesine iki saat kala Parti üyelerine gönderilen SMS mesajında” teşkilatlarımızın sevgi seline engel olamıyoruz denilerek tüm üyelerin havalimanındaki karşılamaya davet edildiği SMS bana ulaşınca EYVAH Mevlana siyasetinden vazgeçilmiş birden bire topluma sabır ve birlik mesajı tavsiye eden Ak Partililerin Moğol İmparatoru Cengin Han’ın kavgacı ve güç odaklı siyasetine daha yakın bir tavır sergilediklerini görünce ülkem adına çok üzüldüm.
Taksim Gezi Parkı eylemlerine İngiliz ve Alman ajanlarının destek verebileceği bana çok mantıklı geliyor
Neden mi ? Çünkü dünyanın en büyük havalimanlarından birisi Almanya’ da idi. Bu denli büyük bir havalimanının Türkiye de olması Alman havayolu şirketi LUFTHANSA’yı tedirgin etti.
Boğazlar üzerinde Montrö anlaşması ile bir çok hak elde eden İngilizler Kanal İstanbul’un yapılacak olması ile Boğazların önemini eskisine göre biraz kaybedeceği için Türkiye’nin gelişmesinden olayı ciddi bir rahatsızlık hissettikleri Başbakan’ın Faiz Lobisi rahatsız argümanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemzide gecelik Faizler % 7500 idi bizden sonra düşe düşe bugün yıllık % 4 seviyelerine geldi.
Yapacağımız çalışmalarla bunun gelecek birkaç yıl içinde Avrupa’da olduğu gibi bizde de % 1.5 veya 2 seviyelerine ineceğini bilen Faiz Lobisi düğmeye bastı ve içimizdeki art niyetli bir zihniyet de gençlerimizi kullanarak Taksim Gezi parkındaki 10 tane ağacı bahane ederek ülkedeki huzur ve sükunu bozmaya yeltendiler iddiasını doğru kabul ediyorum .
Boğazlar üzerinde Montrö anlaşması ile bir çok hak elde eden İngilizler Kanal İstanbul’un yapılacak olması ile Boğazların önemini eskisine göre biraz kaybedeceği için Türkiye’nin gelişmesinden olayı ciddi bir rahatsızlık hissettikleri Başbakan’ın Faiz Lobisi rahatsız argümanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkemzide gecelik Faizler % 7500 idi bizden sonra düşe düşe bugün yıllık % 4 seviyelerine geldi.
Yapacağımız çalışmalarla bunun gelecek birkaç yıl içinde Avrupa’da olduğu gibi bizde de % 1.5 veya 2 seviyelerine ineceğini bilen Faiz Lobisi düğmeye bastı ve içimizdeki art niyetli bir zihniyet de gençlerimizi kullanarak Taksim Gezi parkındaki 10 tane ağacı bahane ederek ülkedeki huzur ve sükunu bozmaya yeltendiler iddiasını doğru kabul ediyorum .
Ak Parti veya Başbakanın halkı sınıflara ayırması çok büyük bir ayıptır. Gezi parkı protestolarında ciddi bir dış destek olduğu şüphe götürmez. Bunun başında da İsrail’in başında olduğu FAİZ lobisi. Kanal İstanbul ile rantları azalacak olan İngiliz keferesi ve Almanların son yıllarda zarar eden havayolu şirketi LUFTHANSA’nın bastırması ile şansölye Merkel hatun Türkiye eylemcilere sert davranmasın diyor.
Taksim Gazi parkında ilk üç gün hariç on binlerce bazen de yüz binlerce insanın olduğu yere giriş çıkışlarda hiçbir kontrol yok. Bir çok sokağın giriş ve çıkışlarına da sokakların parke taşları ile barikatlar kurulmuş.
Mademki ülkemize karşı bu kadar büyük bir oyun var neden eylemcilere de bu işler belge ve bilgileri ile anlatılarak dış güçlerin oyununa gelmeyin. Gelin beraber İngiliz ve Almanların bizim üzerimizde oynamak istedikleri oyunlara alet olmayalım denmiyor ?
Kılıçdaroğlu’nun kargaları Çekilsin başbakan’ın Şahinleri geliyor
09.06.2013 Saat 17 civarında Beyaz TV.Başbakan’ın Ankara’ya geleceği Esenboğa Havalimanında biriken vatandaşlarla söyleşi yapıyor “ Bir vatandaş aynen şunları dedi.Ben AK Partiye oy vermeyi düşünmüyordum ama bu son olaylar beni Ak Partiye oy verecek seviyeye getirdi. Kılıçdaroğlu Gezi Parkındaki kargalarını çeksin çünkü oraya şahinler girecek.Ben bir şahinim dedi.” Bence toplumu bu şekilde birbirinden ayrıştırmak çok tehlikeli ve yanlış bir durum olsa gerek.
Başbakan İstanbul’a indiği saatte bir basın açıklaması yapsa ve şöyle deseydi her şey biterdi
“Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak Fas,Cezayir ve Tunus’a yüzlerce iş adamımız ile birlikte bir seyahat yaptım.Ülkemize karşı gösterilen ilgi ve alakadan dolayı çok mutlu ayrıldık. Son günlerde Taksim Gezi parkında Büyük şehir Belediyemizce yapılmak istenen çevre düzeninden dolayı kesilecek 10 tane ağaç için çevreye duyarlı halkımın gösterdiği tepki bir çevre dostu olarak beni mutlu etti.
Biz Taksim Topçu kışlası için internet üzerinden T.C.numarası ile girip oy kullanacak vatandaşlarımızın oyları istikametinde burada ne tür bir çalışma yapacağımıza karar vereceğiz deseydi bugün ülkede hiçbir sorun kalmayacak ve toplum ikiye bölünmeyecekti.
Ak Parti son anda bilerek toplumu iki kutuplu hale getirdi iddiası
Bir görüşte Ak Parti’nin bugüne kadar girdiği tüm seçimlerde bir mağduriyet yaşayana parti olarak girdiği için baskı ve tehditlere sıcak bakmayan vatandaşların tepki oyları ile oyunu artırdı.
Gelecek Yıl Mart ayında yapılacak olan yerel seçim öncesi Ak Parti’nin İstanbul başta olmak üzere ciddi bir oy düşüşü yaşadığı için bu farkı kapatmak için kavgacı bir dili bilerek kullandığı söylemleri son günlerde iyice arttı. Askerin gece yarısı bildiri yayınlama tehlikesi yok,Anayasa mahkemesinin partiyi kapatma davası açma tehlikesi artık yok.
Yani Ak parti’nin mağdur rolü oynayacağı hiçbir olay kalmadığı için Tayyip Erdoğan İBB başkanı Kadir Topbaş ve Yardımcısı Bülent Arınç’ın uzlaştırıcı açıklamalarının aksine sert ve toplumu ayırıştırıcı bir tutum sergileyerek Ak parti’nin ekonomik politikalarını beğenmeyen alt gelir gurubundaki seçmeni ancak bana karşı büyük bir komplo var siz de bu komployu bozmak için benim yanımda yer alın diyerek çok tehlikeli bir çıkış yaptı diye düşünüyorum.
Gelecek Yıl Mart ayında yapılacak olan yerel seçim öncesi Ak Parti’nin İstanbul başta olmak üzere ciddi bir oy düşüşü yaşadığı için bu farkı kapatmak için kavgacı bir dili bilerek kullandığı söylemleri son günlerde iyice arttı. Askerin gece yarısı bildiri yayınlama tehlikesi yok,Anayasa mahkemesinin partiyi kapatma davası açma tehlikesi artık yok.
Yani Ak parti’nin mağdur rolü oynayacağı hiçbir olay kalmadığı için Tayyip Erdoğan İBB başkanı Kadir Topbaş ve Yardımcısı Bülent Arınç’ın uzlaştırıcı açıklamalarının aksine sert ve toplumu ayırıştırıcı bir tutum sergileyerek Ak parti’nin ekonomik politikalarını beğenmeyen alt gelir gurubundaki seçmeni ancak bana karşı büyük bir komplo var siz de bu komployu bozmak için benim yanımda yer alın diyerek çok tehlikeli bir çıkış yaptı diye düşünüyorum.
Başbakan sadece % 50’nin değil % 100’ünün başbakanıdır
Başbakan Erdoğan Taksim Gezi parkında eylem yapanında,Apo’nun, Kılıçdaroğlu’nunda ,Devlet Bahçelinin de kısaca T.C.kimliği taşıyan hereksin başbakandır. Kılıödaroğlu Taksşim Gezi Parkı konusunda çok sert sözler söylemedi. Eylemciler gaz yedikten sonra yaptığı ziyaret dışında partisinin bu protesto içinde kurumsal olarak yer almaması adına da örgütlerini açıklama yaptığı halde Ak Parti teşkilatlarının özellikle en güçlü rakipleri olan CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenmeleri de Ak Parti CHP’ye kaptırdığı seçmenini geri almak istiyor dedirtiyor.
Ak Parti Anketlerle oy durumunu her hafta kontrol ediyor
Suriye,ile alakalı dış politika ve ekonomik başarısızlık oy kaybına neden oluyordu.Kendilerini kurtaracak tek şey gerginlikti ve onuda başarılı bir şekilde yapıyorlar Özellikle alt gelir gurubu vatandaşın ve küçük esnafın Ak Parti’nin kendilerini koruyup kollamayan yanlış ekonomik politikalarından dolayı ciddi bir tepki içinde olduklarını herkes biliyor. Parti içinde bir şekilde sistem dışı kalan yüz binlerce eski partilinin tepkisi oy kaybına neden olmuştu.
Suriye,ile alakalı dış politika ve ekonomik başarısızlık oy kaybına neden oluyordu.Kendilerini kurtaracak tek şey gerginlikti ve onuda başarılı bir şekilde yapıyorlar Özellikle alt gelir gurubu vatandaşın ve küçük esnafın Ak Parti’nin kendilerini koruyup kollamayan yanlış ekonomik politikalarından dolayı ciddi bir tepki içinde olduklarını herkes biliyor. Parti içinde bir şekilde sistem dışı kalan yüz binlerce eski partilinin tepkisi oy kaybına neden olmuştu.
ABD ve İsrail’in Türkiye’yi Suriye konusunda yalnız bırakmasından dolayı İyice köşeye sıkışan Ahmet Davuoğlu ve Başbakan’ın imdadına yetişen Gezi parkı olayı yanlış Suriye politikasını ikinci plana attı. Başbakan durup dururken bu işi boşu boşuna güç gösterisi haline getirmiyor.
Kavga Ak partiye yarayacak gibi gözüküyor ama ülke kaybedecek...
-Bu kavga vergi altında ezilen esnafın durumunu unutturdu
-Hükümetin yanlış Suriye Politikasından dolayı İstanbul’u işgal eden Suriyelilerin her gün ülkemize yaşattıkları sorunlar unutturuldu .
-Ak Parti’nin ya bendensin yada düşmanımsın siyasetini ikinci plana attı
-2014 Mart ayında yapılacak olan yerel yönetim seçimlerinde İstanbul başta olmak üzere bir çok büyük şehir için tehlike çanları çaldığı için Ak parti Gezi parkı olaylarını mağduriyet sebebi yaptı.
-15 Haziran da Ankara’da, 16 Haziran’da Kazlıçeşme mitingleri yapılacak olması bayram değil seyran değil Ak parti neden miting yaptırıyor dedirtti.
-2014 seçimleri olsun Başbakan Erdoğan yeni bir balkon konuşması yapacak ve bir nevi seçim öncesi yapılan kırıcı miting ve sözleri bir kenara bırakalım diyecek.
-Toplumu ikiye ayrıştıran bu çalışmada Ak Parti’nin sayısız menfaati var. Her şeyden önce toplumun gündeminde olan Suriye başarısızlığını ikinci plana attı. Gündemi belirleme işini muhalefetin elinde aldı
-Hatay Reyhanlı olaylarının yeteri kadar toplum tarafından irdelenmesine fırsat vermedi.
-Ülkemizde her kesin FAİZ belası ile başı dertte. Bankaların 250 liraya bile zengin Faizi veriyoruz diyerek bangır bangır reklam yapmalarına es çıkarmayan Başbakan toplumun FAİZ’den dolayı çektiği sıkıntıyı bildiği için bu işler FAİZ lobisinin altında çıkıyor diyerek toplumda geniş bir destek almaya çalışması akıllıca bir iş.
-FAİZ belası insanlık tarihi ile eşit bir sıkıntıdır.Başbakan bugüne kadar bu konuda tek kelime etmediği halde seçimlere 7/8 ay kala ve ülkenin bir çok konuda duvara tosladığı bir zamanda bu argümana sarılması işe yarayacak mı yaramayacak mı bakıp göreceğiz.
-Ak Parti bu seçimde bir çok konuda oy kaybı yaşayacak gibi görünüyordu.Bir kaç neden izah edelim vatandaş yıllardır kullandığı B2 arazileri için uygun bir bedel ile tapusuna kavuşacağını hayal ederken hükümetin çok yüksek bir bedel istemesi bir çok şehirde halkı sokağa dökmüştü ve bir çok yerde partide istifalar olmuştu.
-İlçe kongrelerinde aldıkları boş oylar geçerli oylardan fazla olan ilçe başkanları için siz delegeden yeterli oyu alamdınız bu seçim iptal demeyen bir parti demokrasilerde iktidarlar sandık ile gelir sandık ile gider diyor ama kendi parti içinde sandığa yansıyan delege iradesine saygı duymaması büyük bir çelişki değimli dir ?
-Ak Partinin her seçimde oyunu artırması kendi başarısından daha çok taktik ve stratejik hesapları daha iyi yapıyor olmasından kaynaklanıyor. Ve de Muhalefet vatandaşın aklına ve cebine hitap edecek projeler üretmekte eksik kalmalarından kaynaklanıyor diye düşünüyorum.
Son Tahlilde Taksim Gezi Parkı Vakası
Değerli okurlar sonuç olarak Ak Parti yani Başbakan bu Gezi parkı Protestosunu çıkardı demiyorum.Ama imar haksızlıkları başta olmak üzere bir çok konuda yapılan haksızlıklardan dolayı anketlerde azalan oyları gören başbakan Gezi parkı protestosunu çok basit bir şekilde bitirme imkanı var iken neden biz oluşan bu işten istifade ederek İSTANBUL Büyükşehir belediyesi başta olmak üzere bir çok belediyemizi muhalefete kaptıralım dediler ve toplumu Ak partili ve CHP’li diye kutuplara ayırmayı tercih ettiler.
Kılıçdaroğlu ve arkadaşları Taksimde CHP bayrakları dalgalandırmaya müsaade etmedikleri halde Ak Parti tarafı özellikle CHP’yi bu işin içinde gösterme gayreti içinde oldu.
Çünkü gelecek yerel yönetim seçimlerinde İBB de yarışacak iki parti var. Ak Parti ve CHP. Ak partide mantıklı olarak düşündüğü için CHP yi yıpratma yolunu tercih ediyor. Bu formülün tutup tutmayacağı şimdilik belli değil ama bir çok kimse iki parti arasında tercih yaptırılmak zorunda bırakılacağı için Ak Parti bu tercihte karlı çıkacağını düşünüyor.
Sonuç olarak Ak Parti 2014 yerel yönetim seçimlerini kazanmak için toplum arasında yıllarca kapanmayacak bir yara açtığını da unutmamalıdır.
Gezi Parkı provakeye açık bir alan olarak ortada da duruyor. Ak Parti daha doğrusu hükümet bir an önce sorumluluğunda olan bu olaya el atmalıdır.
İstanbul Times / Gölge Adam
