Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) iktidara geldiği zaman ülkenin en büyük sorunu “Yolsuzluk,Yokluk ve Yasaklardı” Recep Tayyip Erdoğan halkın çok muzdarip olduğu bu 3 başlık ile alakalı güzel söylemler ile halkın dikkatini çekerek oy aldı.

 Bu konu ile alakalı 2006 yılına kadar da  mücadele yapıldı. Ancak bu tarihten sonra ne hikmetse bu üç başlık ile alakalı sorunlar ortaya çıktı.

17 ve 25 Aralık 2014 Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonun ’dan sonra ise  adeta bu 3 Y DELİK DEŞİK oldu demek yanlış olmaz.

Paralel Devlet Kurmakla suçlanan Hizmet Hareketinin ne tür film fırıldaklar çevirdiği konusu ile alakalı bizim elimizde belge ve bilgi yok. Eğer bu yapılmış ise sebep olanları bulup idam ile yargılamak HÜKÜMETİN işi olması gerekir.
Bu gerekçelerle Hizmet hareketine yakın iş adamlarına akla hayale gelmeyen zorluklar çıkarılmasının faturası iş adamlarına kesilirse sadece Hizmet hareketi değil ülkede kaybeder. Yanlış ve hata yapan kim ise o cezasını çekmeli. Aksi halde hiçbir din ve ideolojide yeri olmayan başkasının suçunu diğerlerine yüklemek adil ve doğru değildir.

Yolsuzluk…

Hükümetin bir bakanı kendi helal parası olsa bile 700 bin liralık bir saat alıyorsa (Ki kendi parası olmadığı ile alakalı sağlam emareler var) orada İnsani,Ahlaki ve de vicdani bir çok deformeler olmuş demektir. İnançlı bir kimse ben zenginim param çok 700 bin liralık saat alır takarım diyorsa hele hele bu kişi halkın ekonomik idaresine talip olan bir bakan ise kesinlikle böyle bir özgürlüğü olmamalı. Çünkü halkın idaresin talip olan kişi ortalama halk gibi yaşamazsa orada ahlak iflas etmiştir. Bu kadar israfı yapacak insan kesinlikle parayı kendi emeği  ve helal yollardan kazanmadığı ihtimali çok yüksektir. 

Dört Bakan ve Evlatları çok temiz mi ?

Paralel örgüt denilen yapının vatan haini olduğunu kabul etsek ve kanunlar dairesince onları adalet’e teslim ettiğimizi düşünelim. Peki 4 bakan ve çok kabiliyetli evlatlarının evlerinde o para sayma makinaları ,çelik kasalar ne arıyordu ? Hele hele   Rüşvet alıp vermek için sözlşem olmadığı ileri sürülerek Reza Zerrap başta olmak üzere suç ortakları hakkında dava açılmasına gerek yoktur kararı kesinlikle halk nezdinde karşılık bulmamıştır.

Ayetle dalga geçen  Eski bar işleticisi olduğu iddia edilen sabık bakan Bış Egemen’in tövbe istiğfar etmeden ve tüm İslam ümmetinden özür diletilmeden sanki hiçbir şey yokmuş gibi Recep Tayyip Erdoğan’ın   bir çok fotoğraf karesinde yer alamaya devam etmesi biz Müslümanları derinden yaralayan Bağış’ı unutacak mıyız ? 

Yoksulluk sınırı 4 bin liraya dayandı

Türkiye’de yoksulluk sınırı kasım ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artışla 4 bin lira sınırına dayandı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş) ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasının kasım ayı verilerine göre, ağırlıklı olarak taze sebze fiyatındaki artıştan kaynaklı olarak, bir önceki aya göre yüzde 1.61 artışla, 4 kişilik ailenin açlık sınırı 1.225 liraya, yoksulluk sınırı da 3.990 liraya çıkarak 4 bin liraya dayandı.

Düşünün Türkiye’nin en az % 30’unun asgari ücret ve daha aşağı bir ücret aldığı biliniyor. Bugün 3.990 TL yi zenginlik gören bir durumumuz olduğu halde resmi bu rakamın yoksulluk sınırı olarak kabul edilmesi de ayrı bir komedidir. Namusu ile çalışıp evine helal lokma götürme gayretinde olanların gelirlerinde hiç bir  artış olmamasına rağmen KONUT fiyatlarının 2 sene önceye göre ÜÇ mlsli artmış olması burada bir hata var dedirtiyor. Özal ve Ecevit döneminde belki enflasyon vardı ama iş de oluyordu. Son 3 yıldır küçük ve orta esnaf nerede ise yok oldu ama hükümet her şeyi tos pembe gösterme gayretinden vaz geçmiyor.

Yasaklar

Halkın parasını çalanlarla alakalı haber yapmak ne zamandan beri yasaklanır oldu. Dört Bakan ve evlatları dahil kamu vicdanını yaralayan bir çok konuda yasaklama ile karşı karşıyayız. Bu yasakları sayarsak değil bir makale 400 sayfa lık kitap bile belki yeterli gelmez. Ama birkaç tanesini ifade ederek yasaklarla mücadele edeceğini söyleyen siyasi otoritenin her konuya yasaklama getirdiğini ifade edeyim.

Hatay reyhanlı patlamasında, Konsolosluk baskında, Gezi olayında, vs.vs. yüzlece olayda şu an haber yapma yasağı olduğunu söylemem galiba yasakların ne aşamaya geldiğini göstermesi açısından hükümet yasaklara sarıldığını söylemeliyim.
Aslında daha yazacak çok şey var ama bu kadarı ile yetinme gerek.

İstanbul Times /   Gölge Adam